Son zamanlarda elektrikli araçlar hakkında o kadar çok şey duyuyoruz ki, artık sokaktaki her Tesla'yı görünce "işte gelecek!" diye düşünmeye başladık. Peki ya kamyonlar? O dev, yollarda kraliçe gibi dolaşan, bazen arkasında kalmaktan bıktığımız ama hayatımızın vazgeçilmezi olan kamyonlar da elektrikli olursa ne olacak? Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği'nin yaptığı araştırma, bu sorunun cevabını arıyor ve ortaya çıkan sonuçlar oldukça düşündürücü.

Almanya'daki tüm kamyonların elektrikli olduğunu hayal edin. Kulağa harika geliyor değil mi? Ama işin matematiği biraz korkutucu: Bu kamyonlar, ülkenin şu anda ürettiği elektriğin tam dörtte birini yutacak! Polonya ve diğer Avrupa ülkeleri için de durum benzer. İlk duyduğumuzda "vay be, bu iş olmaz" diyebiliriz ama bekleyin, hikayenin güzel tarafı da var. Bu elektrikli devler, dizel kardeşlerine göre çok daha az karbon salıyor. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisinin bol olduğu ülkelerde, bu geçiş gerçekten çevreye büyük iyilik yapabilir.

Şimdi gelelim pratik meselelere. 2030'a kadar Avrupa'da 300 binden fazla şarj istasyonuna ihtiyacımız olacak. Şu anda elimizde ne var? Parmakla sayılacak kadar ağır vasıta şarj noktası. Yani işimiz hayli zor. Bu, sadece "hadi biraz para harcayalım" meselesi değil; devasa bir altyapı devrimi gerekiyor. Hem devletlerin hem de özel şirketlerin kolları sıvaması lazım.

En ilginç kısmı ise şu: Elektrikli kamyonlar sadece daha fazla elektrik tüketmeyecek, elektriği ne zaman tükettiğimizi de değiştirecek. Düşünün, akşam eve döndüğünüzde hem siz telefonunuzu şarja takıyorsunuz, hem de sokaktaki kamyon şoförü aracını şarja bağlıyor. Bu durum, elektrik şebekesinde yeni bir dans yaratacak. Neyse ki akıllı şarj sistemleri geliştiriliyor. Bu sistemler, "şimdi elektrik ucuz, hadi şarj olalım" ya da "şimdi herkes elektrik kullanıyor, biraz bekleyelim" diyebiliyor.

Teknoloji tarafında işler hızla ilerliyor. Bataryalar daha güçlü oluyor, şarj süreleri kısalıyor. Eskiden "elektrikli kamyon mu? Yolda kalır" derken, şimdi bazıları dizel kamyonlarla yarışır hale geldi. Tabii hızlı şarj istasyonları da elektrik şebekesine ani yükler bindiriyor ama bu sorunlar da çözülüyor.

Para meselesi elbette en hassas konu. Bu işin faturası milyarlarca euro. Avrupa Birliği elinden geldiğince destek veriyor ama bu sadece devlet işi değil. Lojistik şirketleri, elektrik firmaları, teknoloji devleri... Herkesin bu işe omuz vermesi gerekiyor. Yoksa bu güzel hayaller hayalimizde kalır.

Peki sonuçta ne diyeceğiz? Elektrikli kamyonlar geliyor, bu kesin. Enerji altyapımız için hem büyük bir şans hem de ciddi bir sınav bu. Hazırlıklı olursak, hem çevreyi koruruz hem de daha verimli bir lojistik sistemi kurarız. Hazırlıksız yakalanırsak... İşte o zaman gerçekten elektrik kesintileriyle uğraşmak zorunda kalabiliriz. Ama ben iyimserim; insanoğlu her zaman zor durumlardan çıkış yolu bulmuştur. Bu sefer de bulacağız.

Yorumlar

Daha yeni Daha eski