2 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Gül Bahçesi'nde yaptığı açıklamayla dünya ticaretini derinden sarsacak yeni gümrük vergilerini duyurdu. "Kurtuluş Günü" olarak adlandırdığı bu hamleyi, Trump şu sözlerle tanımladı:

"Bu, Amerikan tarihinin en önemli günlerinden biri; ekonomik bağımsızlığımızın ilanıdır." (CBS News, 2 Nisan 2025)

Trump'ın açıkladığı yeni vergi rejimi, tüm ülkelerden ABD'ye ithal edilen mallara 5 Nisan'dan itibaren uygulanacak %10'luk temel vergi ile 60 ülkeye 9 Nisan'dan itibaren uygulanacak özel "karşılıklı vergiler"den oluşuyor. Bu özel vergiler arasında Avrupa Birliği'ne %20, Çin'e toplam %54, Japonya'ya %24, Vietnam'a %46 gibi oranlar dikkat çekiyor. Ayrıca, 3 Nisan gece yarısından itibaren tüm yabancı otomobil ithalatına %25 ek vergi uygulanacak.

Türkiye, bu yeni rejimde sadece %10'luk temel vergiyle karşı karşıya kalan ülkeler arasında yer alıyor. BBC'nin raporuna göre:

"Türkiye'nin yanı sıra Birleşik Krallık, Singapur, Brezilya, Avustralya, Yeni Zelanda, Kolombiya, Arjantin, El Salvador, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan da sadece %10'luk temel vergiyle karşı karşıya kalacak ülkeler arasında." (BBC News, 3 Nisan 2025)

Bu durum ilk bakışta bir avantaj gibi görünse de, gerçekte Türk ihracatçıları için önemli zorluklar yaratacak. Özellikle otomotiv sektörü, %25'lik özel vergiden doğrudan etkilenecek. Geçtiğimiz yıl ABD'ye yaklaşık 12,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye için bu vergiler, rekabet gücünü ve kar marjlarını önemli ölçüde etkileyecek bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.


Türk İş Dünyası İçin Zorluklar ve Fırsatlar

Düşünün ki, yıllardır ABD pazarında tutunmak için çabalayan bir Türk tekstil firmasının yöneticisisiniz. Zaten rekabetçi olan bu pazarda %10'luk ek maliyet, fiyatlarınızı artırmanızı ya da kar marjınızdan fedakarlık yapmanızı gerektirecek. Ancak bir yandan da Çin ve Vietnam gibi rakiplerinize uygulanan çok daha yüksek vergiler, sizin için bir fırsat penceresi açabilir. İşte tam da bu noktada stratejik kararlar almanız gerekecek.

Otomotiv sektöründe durum daha da karmaşık. Yıllardır ABD'ye parça ihraç eden bir yan sanayi firmasının üretim müdürü olduğunuzu düşünün. %25'lik vergi duvarı, Amerikalı alıcılarınızın sizden vazgeçmesine neden olabilir. Korea Herald'a göre:

"Güney Kore'de Hyundai ve GM Korea gibi önde gelen otomobil üreticilerinin ABD'ye ihracatında düşüş bekleniyor."(The Guardian, 3 Nisan 2025)

Lojistik sektörü de bu değişimden derinden etkilenecek. İstanbul'dan New York'a konteyner taşıyan bir lojistik firmasının operasyon direktörü olduğunuzu hayal edin. Müşterilerinizin sipariş hacimleri düşmeye başladı, doluluk oranlarınız azalıyor ve rekabet giderek sertleşiyor.


Tedarik Zincirleri ve Yeni Stratejiler

Trump'ın vergileri, küresel tedarik zincirlerini kökten değiştirecek gibi görünüyor. Özellikle just-in-time modeliyle çalışan firmalar, artan vergiler ve belirsizlikler nedeniyle daha fazla stok tutma eğilimine girebilir. Bu durum, depolama ve stok yönetimi stratejilerinde büyük değişimlere yol açacak.

Trump'ın bu alandaki en dikkat çekici hamlelerinden birisi de 800 dolardan düşük değerdeki malların ABD'ye gümrüksüz ithal edilmesine izin veren "minimus" açığını kapatması oldu.

Bu kararın etkisi oldukça büyük. ABD'ye gelen tüm paketlerin %90'ından fazlası de minimus rejimi üzerinden giriyor ve bu paketlerin yaklaşık %60'ı Çin'den geliyor. Bu istisna, Shein ve Temu gibi hızlı moda devlerinin ABD'deki iş hacmini büyütmesine olanak tanımıştı. Ancak bu düzenleme, bu şirketlerin iş modelini ciddi şekilde zorlayabilir.(The Guardian, 3 Nisan 2025)


Ekonomik Etkiler ve Küresel Tepkiler

Trump'ın "Kurtuluş Günü" vergilerinin küresel ekonomiye etkisi henüz tam olarak kestirilemiyor. Ekonomistler, bu vergilerin ABD'de enflasyonu artıracağını ve tüketici maliyetlerini yükselteceğini öngörürken, Trump bunun tam tersini iddia ediyor. Goldman Sachs'ın 30 Mart tarihli raporuna göre:

"Fed'in yakından takip ettiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, yıl sonuna kadar 0,5 puan artarak %3,5'e yükselebilir."(CBS News, 2 Nisan 2025)

Çin Ticaret Bakanlığı ise Washington'ı sert bir dille eleştirerek şu açıklamayı yaptı:

"Ticaret savaşında kazanan yoktur ve korumacılık için bir çıkış yolu yoktur."(The Guardian, 3 Nisan 2025)

Sonuç: Kriz mi, Fırsat mı?

Türkiye için bu yeni dönem, hem zorluklar hem de fırsatlar sunuyor. Göreceli olarak daha düşük vergi oranıyla karşı karşıya kalması bir avantaj olsa da, özellikle otomotiv sektöründeki %25'lik vergi ciddi bir risk faktörü. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'nin şu sözleri, Trump'ın politikalarına yönelik uluslararası tepkiyi özetliyor:

"Başkan Trump karşılıklı tarifelerden bahsetti. Karşılıklı bir tarife %10 değil, sıfır olurdu. Yönetimin tarifeleri mantık temelinde değil ve iki ulusumuzun ortaklığının temellerine aykırı. Bu bir dostun eylemi değil."(The Guardian, 3 Nisan 2025)

Sonuç olarak, Trump'ın başlattığı bu vergi savaşı, küresel ticarette yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Bu fırtınada ayakta kalabilmek, değişime hızla adapte olabilmek ve yenilikçi stratejiler geliştirebilmekle mümkün olacak. Türk iş dünyasının bu zorlu dönemi, bir tehdit olduğu kadar bir fırsat olarak da görmesi ve buna göre pozisyon alması gerekiyor. Çünkü her kriz, içinde yeni fırsatlar barındırır ve bu fırsatları görebilenler, yarının kazananları olacaktır.

Yorumlar

Daha yeni Daha eski