Lojistik dünyasında zaman, sadece para demek değildir; zaman, stok yönetimidir, nakit akışıdır ve hepsinden önemlisi, müşteriye verilen sözdür. Manifestom Var ekibi olarak, son iki yıldır haritalarımızı yeniden çizmek zorunda kaldığımızı, operasyonel alışkanlıklarımızın nasıl kökten değiştiğini hep birlikte yaşadık. Ümit Burnu rotası, geçici bir çözümden "yeni normal"e dönüşmüştü.
Ancak şimdi ufukta yeni bir fırtına var. Ama bu seferki fırtına, gemilerin rotasını uzatan bir kriz değil; tam tersine, onları eski, kısa yollarına döndürecek bir "normalleşme şoku".
Büyük armatörler (carrier), Süveyş Kanalı'na geri dönüş senaryolarını masaya yatırmış durumda. Peki, gemiler Afrika'nın etrafını dolaşmayı bırakıp Kızıldeniz'e geri döndüğünde ne olacak? Sadece "eski günlere" mi döneceğiz? Kesinlikle hayır.
Gemilerin 9-12 gün daha erken varması, piyasadan çekilen 2-3 milyon TEU'luk atıl kapasitenin bir anda sisteme geri pompalanması ve küresel Doğu-Batı ticaret hacminin %25'inin yeniden yön değiştirmesi... Bu, sakin bir geçiş olmayacak. Yıkıcı olacak. Volatil olacak. Ve önümüzdeki aylarda konteyner taşımacılığını yeniden şekillendirecek.
Biz, Manifestom Var olarak bu senaryoyu derinlemesine analiz ettik. İşte Süveyş yeniden açıldığında endüstrinin yüzleşmek zorunda kalacağı 10 gerçek sonuç.
1. Kapasite Tsunami'si: Piyasaya Ani Arz Girişi
Lojistiğin temel matematiği basittir: Bir gemi ne kadar hızlı dönerse, o kadar çok yük taşır. Ümit Burnu rotası, sefer sürelerini uzatarak piyasadaki gemi arzını suni bir şekilde kısmıştı. Armatörler, haftalık servislerini sürdürebilmek için hatlara ekstra gemiler eklemek zorunda kaldılar.
Şimdi senaryoyu tersine çevirelim. Süveyş açıldığında, Asya-Avrupa hattında bir geminin tur süresi (round trip) yaklaşık 2-3 hafta kısalacak. Bu ne anlama geliyor?
Şu anda denizde olan ve "yolda" (in-transit) olarak görünen milyonlarca TEU'luk kapasite, bir anda boşa çıkacak. Analizlerimize göre, bu durum küresel filoya aniden %10 ila %12 oranında efektif kapasite eklenmesi demek. Bu, piyasaya bir gecede yüzlerce yeni mega gemi indirmekle eşdeğer.
Bu "hayalet kapasite"nin geri dönüşü, arz-talep dengesini armatörlerin aleyhine, yük sahiplerinin (shipper) ise lehine çevirecek ilk domino taşıdır.
2. Navlun Savaşları: Spot Piyasada Sert Düşüşler
Kapasite artarsa ve talep sabit kalırsa (veya küresel ekonomik durgunlukla hafiflerse), fiyatlar düşer. Bu, ekonominin en temel kuralıdır. Son iki yılda Ümit Burnu rotasının yarattığı ekstra maliyetler ve kapasite kısıtları, navlunları belirli bir seviyede tutmuştu.
Süveyş'in açılmasıyla birlikte:
- Spot Navlunlarda Çöküş: Armatörler, boşa çıkan gemilerini doldurmak için agresif fiyat politikalarına yönelecekler.
- Rekabetin Kızışması: Özellikle ittifak (alliance) dışı çalışan daha küçük armatörler ve feeder operatörleri, pazar payı kapmak için fiyat kıracak.
Bizim öngörümüz, Süveyş geçişlerinin başlamasını takip eden ilk 4 hafta içinde, Asya-Avrupa ve Asya-Akdeniz hatlarında spot navlunlarda %30-40'a varan ani düzeltmeler görebileceğimiz yönünde. Yük sahipleri için harika bir haber gibi görünse de, bu volatilitenin getireceği operasyonel riskleri de göz ardı etmemek gerekir.
3. Operasyonel Kaos: Limanlarda "Bunching" Etkisi
Herkes "gemiler erken gelecek, ne güzel" diye düşünebilir. Ancak lojistik, bir senkronizasyon sanatıdır. Gemilerin rotalarını değiştirmesi, bir düğmeye basıp her şeyi düzeltmek kadar basit değildir.
Ümit Burnu'ndan dönen gemiler ile Süveyş'ten gelen ilk gemiler, Avrupa ve Akdeniz limanlarına aynı anda varacaklar. Lojistik literatüründe buna "Vessel Bunching" (Gemi Yığılması) diyoruz.
- Liman Sıkışıklığı (Congestion): Rotterdam, Hamburg, Antwerp ve tabii ki bizim için kritik olan Mersin ve Ambarlı gibi limanlarda, aynı hafta içinde normalin iki katı gemi elleçlenmesi gerekebilir.
- Bekleme Süreleri: Rıhtım planlamaları altüst olacak, gemiler açıkta beklemek zorunda kalacak.
- Kara Operasyonları: Liman kapılarında tır kuyrukları ve depo doluluk oranlarında ani artışlar yaşanacak.
Kısacası, denizdeki rahatlama, karada geçici bir krize neden olacak.
4. Ekipman Dengesizliği: Konteynerler Yanlış Yerde
Konteyner taşımacılığının görünmeyen kahramanı "boş konteyner" yönetimidir. Ümit Burnu rotası, konteynerlerin dönüş süresini uzattığı için armatörler filolarına milyonlarca yeni konteyner ekledi.
Süveyş açıldığında, bu konteynerler Çin'e ve Asya'daki üretim merkezlerine çok daha hızlı dönecek. Sonuç?
- Asya'da Ekipman Bolluğu: Çin limanlarında boş konteyner dağları oluşacak.
- Depolama Maliyetleri: Armatörler ve leasing firmaları, bu fazla ekipmanı depolamak için yer bulmakta zorlanacak.
- İkinci El Konteyner Fiyatları: Piyasada oluşan arz fazlası nedeniyle, ikinci el konteyner satış fiyatlarında (trading) ciddi düşüşler yaşanacak.
5. Blank Sailing (Boş Sefer) Dalgası
Armatörlerin, düşen navlunları durdurmak için ellerindeki en güçlü silah nedir? Kapasiteyi yapay olarak kısmak; yani Blank Sailing.
Manifestom Var olarak uyarıyoruz: Süveyş açıldıktan hemen sonra, armatörlerin "teknik" veya "operasyonel" sebeplerle sefer iptallerine başladığını göreceğiz. Amaç, piyasaya giren o devasa kapasite fazlasını emmek ve navlunların taban yapmasını engellemek olacak.
Bu durum, ihracatçılar için şu anlama geliyor:
- Daha düşük navlun bulabilirsiniz ama yer bulmak (space guarantee) zorlaşabilir.
- Son dakika iptalleri (roll-over) artabilir.
- Servis güvenilirliği (schedule reliability) ilk birkaç ay dip yapabilir.
6. Akdeniz Limanlarının Yeniden Yükselişi
Ümit Burnu rotası, Akdeniz limanlarını (Mersin, İzmir, Pire, Gioia Tauro, Valensiya) ana rotanın "son durağı" haline getirmişti. Gemiler Kuzey Avrupa'ya gidip, dönüşte Akdeniz'e uğruyordu veya sadece aktarma (transshipment) ile besleniyordu. Bu durum transit süreleri uzatmış ve Akdeniz'i dezavantajlı konuma düşürmüştü.
Süveyş'in açılması, Akdeniz için bir rönesans demektir.
- Doğrudan Servisler: Ana gemiler (Mother Vessel) yeniden Akdeniz hub'larını ilk uğrak noktası yapacak.
- Transit Süre Avantajı: Türkiye'den Orta Doğu ve Asya'ya, veya Asya'dan Türkiye'ye olan transit süreler dramatik şekilde (10-15 gün) kısalacak.
- Hub Statüsü: Mersin ve Tekirdağ gibi limanlarımız, Karadeniz ve Doğu Avrupa için yeniden stratejik aktarma merkezleri haline gelecek.
7. Ek Ücretlerin (Surcharges) Sonu ve Yenileri
Faturalarımızda görmeye alıştığımız o can sıkıcı kalemler... "Cape Surcharge", "Transit Disruption Surcharge", "Emergency Risk Surcharge". Süveyş rotasına dönüşle birlikte bu kalemlerin çoğu buharlaşacak.
Ancak dikkat! Armatörler gelir kaybını telafi etmek için yeni yollar arayabilir:
- BAF (Bunker Adjustment Factor) Değişimi: Rota kısaldığı için yakıt tüketimi azalacak, bu da BAF oranlarını düşürecektir. Ancak Süveyş Kanalı geçiş ücretleri (ki son yıllarda ciddi zamlandı) navlunlara "Canal Transit Fee" olarak yansıtılabilir.
- ETS (Emisyon Ticaret Sistemi): AB limanlarına uğrayan gemiler için rota kısaldığı için karbon vergisi maliyeti düşecek. Bu, navlunlara olumlu yansıyacak nadir kalemlerden biri.
8. Yeşil Lojistik ve CII Skorları
Denizcilik sektörü, IMO'nun (Uluslararası Denizcilik Örgütü) getirdiği CII (Karbon Yoğunluk Göstergesi) kuralları ile sıkı bir denetim altında. Ümit Burnu rotası, daha uzun mesafe ve daha yüksek hız gerektirdiği için gemilerin karbon karnesini kötüleştiriyordu.
Süveyş'e dönüş, çevresel açıdan büyük bir rahatlama sağlayacak:
- Daha Az Emisyon: Kısalan mesafe, sefer başına %30-40 daha az CO2 salınımı demek.
- Düşük Hız (Slow Steaming): Kapasite fazlası olduğu için armatörler yakıt tasarrufu yapmak adına gemileri daha yavaş yüzdürebilir (Super Slow Steaming). Bu da emisyonları daha da düşürür.
Sürdürülebilirlik raporlaması yapan müşterilerimiz için bu, Scope 3 emisyonlarında ciddi bir iyileşme anlamına geliyor.
9. Sözleşme Savaşları: Kontratlar Yeniden Masada
Yıllık kontrat (BCO contracts) yapan büyük firmalar için kartlar yeniden dağıtılıyor. Eğer Ümit Burnu rotası maliyetlerine göre yüksek fiyattan uzun dönemli kontrat yaptıysanız, Süveyş'in açılmasıyla birlikte "piyasa üstü" kalma riskiniz var.
Bizim öngörümüz:
- Yeniden Müzakere (Renegotiation): Yük sahipleri, değişen piyasa koşullarını öne sürerek kontrat fiyatlarında indirim talep edecekler.
- Spot Piyasaya Kayış: Birçok firma, uzun dönemli taahhüt vermek yerine, düşen spot piyasa fiyatlarından yararlanmak için kısa vadeli anlaşmalara yönelecek.
10. Jeopolitik Risk Primi: Güvenlik Hala Bir Soru İşareti
Ve son olarak, madalyonun öteki yüzü. Süveyş "açıldı" demek, "tehlike bitti" demek değildir. Kızıldeniz'deki güvenlik endişeleri tamamen sıfırlanmadığı sürece, sigorta şirketleri tetikte olmaya devam edecek.
- Savaş Riski Sigortası (War Risk Premium): Kanal açılsa bile, gemiler o bölgeden geçerken ekstra sigorta primleri ödemeye devam edebilir.
- Psikolojik Etki: İlk birkaç ay, herhangi bir ufak güvenlik ihlali veya tehdit haberi, piyasayı tekrar paniğe sürükleyebilir. Armatörler temkinli davranarak tüm filoyu bir anda değil, kademeli olarak rotaya sokacaktır.
Sonuç: Hazırlıklı Olan Kazanır
Süveyş Kanalı'nın yeniden açılması, sadece bir rotanın değişmesi değil; küresel ticaretin damarlarındaki kan akışının hızlanmasıdır. Bu değişim, beraberinde büyük fırsatlar getirdiği kadar, yönetilmesi gereken ciddi riskler de getiriyor.
Manifestom Var ekibi olarak tavsiyemiz net: Volatiliteye hazırlıklı olun. Stok planlamanızı gözden geçirin, lojistik partnerlerinizle (yani bizlerle) sıkı iletişimde kalın ve spot piyasadaki fırsatları değerlendirirken uzun vadeli güvenilirliği elden bırakmayın.
Denizler durulsa da, ticaretin suları her zaman hareketlidir. Biz sizin için o dalgaları izlemeye devam edeceğiz.

Yorum Gönder